Aralık 18, 2009

Identification Tag...


Sonuçta hepimizin ayağına taktıkları aynı kağıt parçası... Sadece üstünde yazanlar farklı... Bazen de kimliği belirsiz...

Aralık 10, 2009

...




Bir şey hissedememek en kötüsü bu olmaz mıydı?
Acıyı, sevgiyi, nefreti, mutluluğu, özlemi, aşkı, tutkuyu...
Ya hissedemeseydim...

Bir gün giderken...
Ya da gelirken...
Olacakları bilseydim...
Bunun bir anlamı, süprizi kalır mıydı o zaman?

Sen olmasaydın...
Ben duymasaydım...
Kalbimiz dokunmasaydı...
Birbirimize çok yorgun olsaydık...
Zaman bize küser miydi?

şşş
Ağlayan ben değilim...
Sadece yağmur var bu gece İzmir'de...

Aralık 05, 2009

Aralık 03, 2009

YaZaMaDıKLaRıM...



Her yere minik notlar alıyorum...
Senin hakkında, benim hakkımda...
Sen geldiğinde kullanmak için...
Ama seni duyunca unutuyorum nerelere koyduğumu...



photo by: leelloor_In the Sunset

Kasım 06, 2009

KaÇaMaZSıN...



Ellerin bomboş otururken o soğuk havada
Sahildeki bankın en ucuna tünemiş bulursun kendini...
Ne kadar acı çeksen de
Kırılmış dahi olsa kalbin tamir edilemez bir şekilde
Aklından hiç çıkmayan seni en çok vuran olur...

Sen artık bir başkası olmak istesen de
İzin vermez içinde ki öteki sen
Unutmana yaşananları

Ve sen dönsen de intikam için
Ya da gitsen de uzaklara yeni bir sen için
O kalp içinde olduğu sürece
Bırakamazsın asla kanayan yanını

Bir ışık yeter tekrar aynı sen olmak için...
Ne kadar kayıp olsa da benliğin...

Ekim 13, 2009

GiTMeK...



Bazen gitmek istersin...
Sadece gitmek...
Kimse engel olmasın diye...
Sessizce çıkarsın hayatının arka kapısından...
Gittiğini ancak iş işten geçtikten sonra farkederler...
Belki de hiç farketmezler gerçekten...


photo by_scarabuss

Ekim 11, 2009

You're The Only One Who Knows That...

Biliyorum ki bu hiç geçemeyecek bir sızı...
Bunu anlamaz hiç bir beden benim kadar sevmediyse eğer...
Özlemek çoğu zaman kelime anlamını yitirir...

Kalbimin kapıları açılsa da bir başkasına asla sen gibi olamaz içimde duran boşluk...
Temiz yarasız bir kalp işime yaramaz senin izlerin gittikten sonra...
Ben onlara dokunuyorum seni her hatırlamak istediğimde...

Elini tutup hiç bırakmamak istese de yüreğim...
Dile kolay kalbe zor, hoşçakal sevgilim...

Ağustos 28, 2009

YüReĞiMDe TaKıLıP KaLaN YuMRu SeN MiSiN?




bir fotoğraf çektim dün gecenin zifiri karanlığında
seni gördüm sandım yanıldım yine
hala yüreğim kanatlanabiliyor seni düşündüğünde

en zor soru buymuş demek ki
yanımdan kalkıp giderken
sıcaklığın hala burnumun ucunda duran yastıktayken
özlemekmiş seni...
dudaklarından çıkacak tek bir kelimeyi usulca ama sabırsızca beklemekmiş
ağlamakmış sen farketmeden ve bilmeden asla
bu dünyanın sensiz çok bir anlamı olmadığını bilerek yaşamakmış yine de akıp geçen zamanı
paylaştığın şeyleri hatırladığında o an oluyormuş gibi hissetmekmiş.
gitme diyebilmekmiş giderken...
gitme diyebilen herkese kaldırıyorum şimdi kadehimi... Cheers!!!

Ağustos 25, 2009

oLMaZ Ya KiMBiLiR BeLKi YüReĞiN TaKiP eDiYoRDuR BeNi!




OLDU İŞTE


Biz de geçmiş olduk
bir aşk'ın daha üstünü örtüp
gözkapaklarını ellerimizle kapattık
Biz de güzel günleri
bittikten sonra anladık
Artık,
yokluğumuzla yaşayıp,
Birbirimizin adını duyduğumuzda
önümüze bakıp
vicdanımızı kanatacağız.
Artık biz...
Siz'li Biz'li olacağız!

Ceyhun YILMAZ

Temmuz 17, 2009

I CaN^T Be WHo You aRe

Bunca zaman bana anlatmaya çalıştığını, kendimi bulduğumda anladım.
Herkesin mutlu olmak için başka bir yolu varmış, kendi yolumu çizdiğimde anladım.
Bir tek yaşanarak öğrenilirmiş hayat, okuyarak,dinleyerek değil...
Bildiklerini bana neden anlatmadığını, anladım...
Yüreğinde aşk olmadan geçen her gün kayıpmış, Aşk peşinden neden yalınayak koştuğunu anladım...
Acı doruğa ulaştığında gözyaşı gelmezmiş gözlerden, Neden hiç ağlamadığını anladım...
Ağlayanı güldürebilmek,ağlayanla ağlamaktan daha değerliymiş, Gözyaşımı kahkahaya çevirdiğinde anladım...
Bir insanı herhangi biri kırabilir,ama bir tek en çok sevdiği, acıtabilirmiş, Çok acıttığında anladım...
Fakat,hak edermiş sevilen onun için dökülen her damla gözyaşını, Gözyaşlarıyla birlikte sevinçler terk ettiğinde anladım...
Yalan söylememek değil, gerçeği gizlememekmiş marifet, Yüreğini elime koyduğunda anladım...
"Sana ihtiyacim var, gel ! " diyebilmekmiş güçlü olmak, Sana "git" dediğimde anladım...
Biri sana "git" dediğinde, "kalmak istiyorum" diyebilmekmiş sevmek, Git dediklerinde gittiğimde anladım...
Sana sevgim şımarık bir çocukmuş,her düştüğünde zırıl zırıl ağlayan, büyüyüp bana sımsıkı sarıldığında anladım...
Özür dilemek değil, "affet beni" diye haykırmak istemekmiş pişman olmak, Gerçekten pişman olduğumda anladım...
Ve gurur, kaybedenlerin,acizlerin maskesiymiş, Sevgi dolu yüreklerin gururu olmazmiş, Yüreğimde sevgi bulduğumda anladım...
Ölürcesine isteyen,beklemez,sadece umut edermiş bir gün affedilmeyi, Beni af etmeni ölürcesine istediğimde anladım...
Sevgi emekmiş, Emek ise vazgeçmeyecek kadar, ama özgür bırakacak kadar sevmekmiş....

CAN YÜCEL...

Temmuz 09, 2009

LiTTLe PRiNCe...


Sen gittiğinde yalnızlık kalacak bu şehirde aynı biçimlerde...
Yalnızlıktan bu kadar korktuğumu bilmezdim... bilmezdin... hala da bilmiyorsun zaten...

Yalnız benim için yaşa hüzünleri...
Bencilce bir isteğin en masum söylenişi bu sadece...
Ne saçmalıyorsun diyeceksin şimdi karşıma geçip
Anlamadım yazdıklarını ne anlatmak istedin edaları çınlayacak kulaklarımda
Anlama... Anlamayın...



Mutlu olmak çok zor değil bunu biliyorum ama
Kayıtsız şartsız mutlu olmak korkutuyor beni
Ben ufak bir hüzün seviyorum hayatımda sanırım...
Onunla besleniyorum...

Bunun hep en büyük kanıtı oldun
Hayatımda ki ufak sızısın sen ve ben böyle mutluyum...
Senin hüznünle...
Olman gerekmiyor...

Ben zaten seni değil hüznünü sevdim...

Temmuz 07, 2009

?!?!?



Beklemedik zamanlarda beklemedik yol ayrımları çıkıyor insanın karşısına
Hep bir karar vermesi gerekiyor.
Hep cevaplar bekleniyor

Ya bu sorunun cevabı yoksa
Yaptığım yanlışlar hep bir doğruyu aldı götürdü benden
Sınavlarda önümüze çıkan 3yanlış bir doğruyu götürür önermesi hayatta aynı şekilde uygulanmıyor maalesef...
O zamanlar bu kurala itiraz edenlerin
Hayata itiraz etme şansı bulunmuyor işte...

Bu sefer doğru bir karar vermek istiyorum...
Yanlış ya da doğru ne kadar düşünürsem düşüneyim sonuçta ortada kocaman bir soru dikilmiş duruyor işte önümde...

Peki şimdi ne olucak?..
Tamam mı Devam mı?


Bir yol ayrımına geldim...
Şimdi bir karar vermem gerekiyor...

Haziran 18, 2009

BeN MiYiM YoKSa SeN Mi?




Kalbimin kırıkları arada bir duruyor duruyor batıyor işte

Kanatıyor sonra hafiften ince bir sızı şeklinde


Her gidenin ardından dökülen parçalar benden...

Her biri bana aittiler

Herkes başka bir hikaye bırakıyor giderken...

Gelirken başka mutluluklar heyecanlar getiriyor...

Olduğu gibi mutlu olmayı bilmiyor gönül...

Hep daha fazlasını istiyor...


Bekliyor her zaman bir şeyleri

Elinde olanları bile beklemek zorunda kalıyor bazen...


Bazen de sadece inanmak istediklerini görüyor...

Umutsuzca sarılıyor onlara...

Aptallık uğruna...


Çok tehlikeli olabiliyor çoğu zaman...

Kendi kendini dipsiz uçurumlardan aşağı bırakmak pahasına aldırmıyor durulmuyor...

Farkında olduğu halde...

Onu en çok yoran yerlerde kalmak için çabalıyor...


En karmaşık denklemleri çözen beyin

Sıra kalbin denklemine geldiğinde lal oluyor susuyor...

Tüm kelimeleri o zaman ele geçiriyor işte Aşk

Sen diyor inatçıyım diyor istiyorum diyor...


Sonra senin sesini duyuyor

Daha da alevleniyor...

Yakmaya başlıyor; bundan nasibini alan ilk hücreler kül oluyor...


Kendine bile itiraf edemediği şeyler geçiyor kalbinden

Ama beyin çoktan işlevini yitirmiş farkına varamıyor...


Arkasında bırakacağı bir şey olmadığında insanın

Gitmesi daha kolay oluyormuş...

Doğru mu acaba?

Mayıs 27, 2009

...




Öyle delice, uğruna ölmeye gidilecek sevgiler eskide kalmış hep...

Sen neden ağlıyorsun?

Bilmiyor muydun?

Söylemediler mi en başında?


Kalbine dokunuyorlar sanıyordun değil mi!!!

Değilmiş işte öyle...

Sadece dıştan tenine dokunuyorlarmış...

Hissettikleri şey senin içinden taşan nehirlerden çok daha sığ bir şeymiş meğerse...

Sen aldanırken o sahte dokunuşlara...

Bırakırken kendini akan giden arzulara...

O anlık yaşıyormuş aslında seni...


Sesini duymak için harcadığın çabalar...

Sonunda sana kulağında yankılanan nefesler olarak geri dönüyormuş...

Sen tırnaklarını geçirirken hayata izin kalsın diye...

Onun gördükleri sadece bulutlarda kalan uçak izleriymiş...


Sen gözlerini kapamaya devam et eğer böyle mutluysan...

Ama açtığında sakın ağlama...

Çünkü dökülen gözyaşların acizliğinden başka bir şey değilmiş...

Sen o halinle yaslanacak bir omuz beklerken...

Alacağın tek hediye ise onları silen bir mendilmiş...


Mayıs 14, 2009

HeR NeYSe




Biraz gevşetebilsem göğüs kafesimi
Dokunup durdurabilsem attığın yeri
Boşalttığın yere ne koyduysam dolmuyor
Dakika başı bir of içimden hiç kesik olmuyor

Her neyse işte özledim seni o kadar

Boş düşünce balonu başımın üstünde
Bir şey yazmaz oldu senden sonra içinde
Boşalttığın yere ne koyduysam dolmuyor
Koşmak istesem de sana hayat beni geri çekiyor

Her neyse işte özledim seni o kadar

Bir şiir olmadım kafiyene uyamadım
Sen kaçtın ben kelime bulup seni tutamadım
Boşalttığın yere ne koyduysam dolmuyor
Dakika başı bir of içimden hiç kesik olmuyor

Her neyse işte özledim seni
Her neyse işte böylesi hayat nereye kadar


ReDD


P.S: Yazamıyorum bu aralar...

Nisan 20, 2009

SiS




İki şehri var gecenin, biri gözümde

tütüyor, birinin dumanı üstünde yağmur
gibi çöken siste, bana bu uykusuz
şehri niye bıraktın, göze alamadığım
bir şehrin yerine bütün şehirlerdesin,
gece değil istediğin hayli karanlık
bakışlı bir şehrin gözleriyle çarpışmak
hevesindesin! Gözlerini anlıyorum henüz
bağışlayabileceği gözleriyle çarpışmadı kimsenin;
gözlerimizi uzaklıklar değil ki yalnız
göze alamadığımız yakınlıklar da acıtır,
ve gözleri ancak gözler bağışlayabilir,
öyle acıyor ki gözlerim kim bağışlayacak,
sis değil, uykusuzluk değil, iki uzak
şehir gibi ayrılıktan kavuşmuyor gözlerim :
Biri hepimizle gözgöze gibi hala uykusuz,
biri sis içinde kirpiklerine kadar açık,
bu sessizliği kim bıraktıysa, göremiyorum
konuşkan gözlerinde tek sözcük bile,
gözlerimiz birbirine değmiyor gecenin iki şehrinde

Kimsenin kimseye gözü değmiyorsa, şiir niye ?


Haydar Ergülen

Nisan 10, 2009

uÇuRTMaLaR

En sevdiği renk mor olan kadın
En sevdiği kelime ‘asi
En sevdiği oyun incitmek beni

Hıncı, çocukluktan kalma bir yara izi gibi

İpleri dolaşmış uçurtmalar misali
Ne beraber uçabildik, boşverip şu dünyayı
Ne gidebildik kendi yolumuza
Rüzgarda savruk, başına buyruk
Senle ben

Zamanı, yaralarla ölçen kadın
Geçmişiyle kavgalı
Gündüz isyankar
Geceleri Tanrı’ya sığınan kız çocuğu
Kırdığı kalpleri dizmiş ipe
Gene en büyük zararı kendine

En sevdiği ses, çocuk sesi
Güneşli, billur, neşeli
Oysa, yıllar var ki kendi
Anne olmayı istememiş
Çekip gidebilmek için bir gün
Geride ekmek kırıntıları bırakarak
Kuşlar yesin diye ayak izlerini
Kalmasın ne bir sızı ne kalp yarası



Sevişirken taşkın bir nehir
Öpüşürken kor bir alev
Uykusunda melek gibi masum
Bakmaya kıyamadığım
Kaç gece göğsünde uyuduğum
Ama beraber uyanamadığım kadın

İpleri dolaşmış uçurtmalar misali
Ne beraber uçabildik, boşverip şu dünyayı
Ne gidebildik kendi yolumuza
Rüzgarda savruk, başına buyruk
Senle ben

Her hasretten sonra
Başka başka sevdaların kollarında
Yemin etmişken bir daha konuşmamaya
Gene bulup birbirimizi
Sabahı olmayan gecelerde
Aldatma pahasına sevdiklerimizi
Ağlayarak seviştiğim kadın
Senle ben ipleri dolaşmış uçurtmalar misali

İpleri dolaşmış uçurtmalar misali
Ne beraber uçabildik, boş verip şu dünyayı
Ne gidebildik kendi yolumuza
Rüzgarda savruk, başına buyruk
Senle ben

Teoman

Nisan 05, 2009

KaRaLaMaLaR ~1~

Çok bir şey istemedim aslında ben hayattan

Minik papatyalar istedim önceleri

Avucuma sığacak kadar minik olsunlar istedim

Sonra nergisleri kokladım...

Onlara aşık oldum...

Ama bir arada yaşamadılar...

Papatyalar küstü bana...




Ben dün gece bir rüya gördüm...

Kalbini eline almış bana geliyordun...

Nasıl baktıysam sana...

Tutamadın onu düşürdün...

Eğildim almak için...

Düştüğü yerde kan izleri...

Öldün...

Mart 26, 2009

BiRi BaHar Mı DeDi?..




Kış ısrarla bitmemek için direniyor... Her yer yağmur, çamur... Oysa ben gökyüzünün mavisini; güneşin sıcaklığını, yüzüme vuran meltemi özledim...

Bahar gelsin artık... Giyelim incecik penyelerimizi çıkalım sokaklara... Sabahın o ılıklığında kuş cıvıltıları ile yapalım kahvaltılarımızı... Gülücükler atalım onlarla beraber; duyulsun sesimiz...

Küçük bir pisi pisi sürünsün paçalarımıza... Mırıldansın usulca gözleri sizin tabağınızdayken... Ve biz okşayalım onu sevgiyle...

Evet evet bahar gelsin ve biz küçücük pikelerimizi üzerimize çekiştirme telaşına düşelim...

Mart 23, 2009

ŞşŞ...



Şşş...
Sen şimdi sus...
Kapat gözlerini...
Kulağını ver bana sadece...
Şşş...
Sen şimdi sakinleş...
Yüreğine söz geçir yavaşlasın biraz...
Yorma onu daha fazla...
Şşş...
Sen şimdi düşünme...
Bırak başını dizlerime kal öyle...
Aklına hiç bir şey getirme...
Hisset beni sadece...
Şşş...
Sen şimdi uyu...
Ben buradayım seni ısıtmak için...
Korkmana gerek yok...
Sen uyanana kadar...
gitmeyeceğim...

Mart 20, 2009

LooK aT Me; LooK iNTo My eYeS...







Şimdi yok olup gitmek vardı senin derin bakışlarında...


Sadece bir kaç satır kelime olmak vardı dudaklarında...


Ama olmuyor...


Yine de sana inat...


Dinle...




Sen nefes aldıkça içine dolan ben olayım...


Damarlarına hayat veren kırmızın olayım...


Sen "yok" desen de ben senin "var"ın olayım...


Her inkar edişinde dudaklarında ki yalanın olayım...


Gitmek istediğinde üstüne giydiğin hikayen olayım...


Gelişlerinde ki heyecan...


Kaçışlarında ki sessizlik olayım...




Sen ne kadar uzağa gitsen de ben senin uzaklaşamadığın günahın olayım...


Ben içindeki sen olayım...




Şubat 26, 2009

GeCeYe YoLCuLuK...

















sen
sen bir rüzgarsın...
kendi kendime dönüyorum sanan
ama etrafında ne varsa çeken bir rüzgar..
kasırganın tersine
sade
ama
şeffaf değil....
ne fırtınalar kopartıyorsun kim bilir içinde..
dışardan yaprakları sallayan bir meltem..
minik bir kızın yanağından gözyaşını silen..
içinde hüngür hüngür yağmur yağan..
ışıl ışıl dolanan gözleri....
biraz şeytan... biraz melek...
bense kollarımı açmış
artık
gitmek isteyen , bunun için dua eden bir korkuluk senin farketmediğin...
at beni bir köşeye...
ama aynı köşe olmasın...
savur saplarımı... şapkamı
....
keten gömleğimi...

kollarımın yanmamış yerleri yesin güneşi...
saçlarımın ıslanmayan yerleri ıslansın...
dağılsın
şiddetinde...
sonra savur beni...
at bir köşeye dedim ya...

uzaklardan...

Ocak 29, 2009

SeN, O ve aŞK...







Bir gün önce

"Aşk için artık çok geç..."

Bir gün sonra
"Ey aşk! Bana elinden gelmeyen tek bir şey söyle..."











Ocak 23, 2009

BiR ŞiiR Ve HaTıRaLaR

Bir gün sen de anlayacaksın,
Kalabalıklardan kaçıp,
Dizlerini karnına kadar çekip ağlayacaksın.
İşte o an özleyeceksin,
Eski sevgilini değil,
Pili bitmiş oyuncak ayını ...
Yanından ayırmadığın, yatarken sarıldığın saflığını ...
" Tel sarar kızıma tel sarar " diyen babana benzemeyecek her erkeğin gözleri.
O küçük kız çocuğu değilsin artık,
Ama birgün sen de ağlayacaksın!
Kenarları dantelli elbisesiyle,
Saçlarını ördüğün oyuncak bebeğini,
Nereye koyduğunu hatırlaman gerektiğini anlayacaksın!
Tel sarar kızıma tel sarar diyen babana benzemeyecek her erkeğin gözleri.

Ceyhun Yılmaz


Bu şiiri duyduğumda hatıralarım canlandı...
Şiirin anlattıkları bana, size kalsın.
Ailemden ayrı yaşadığım şu dönemlerde bu şiir beni aldı çocukluğuma götürdü.
Bunu başka bir zamanda başka bir yazıda anlatırım şimdi düşününce ne çok anı canlandı gözümde.
Ama bu şiiri okurken geldiğim o satırda; "Tel sarar kızıma tel sarar" dizesindeyim ben şu an...
Ve hiç ayrılmak istemiyorum o anıdan...
Canım babam nasıl özledim kokunu...
Şimdi durup nereden hatırlayacaksın diyeceksiniz ama hatırlamama gerek yok ki o sahneyi...
Fotoğraflarla tutulmuş kayıtları var o anın...
Minik eller o zamanlar büyük ihtimalle ona dev gibi gelen ellere uzanmış...
"Tel sarar kızıma tel sarar" melodik bir şekilde tekrarlanırken onu tutmak için uzanmış pamuktan eller var o sahnede...
Hepsini bir kenara bıraktığınızda gördüğünüz şey saf katıksız sevgi aslında...
Karşılık beklemeden...
Büyüdüğünüzde; her şey için bir bedel ödemeniz gerektiğini öğrendiğinizde; o anların ne kadar değerli olduğunu farkedebiliyorsunuz anca...

Seviyorum Sizi... :(

Ocak 16, 2009

SeNSiZLiK

Az önce duydum bunu Beyaz Show'da Candan Erçetin söyledi canlı canlı... Hiç bu kadar dikkat etmemişim sözlerine onu farkettim... Sonra farkettim ki pek çok şarkıyı bu şekilde dinlemişim... Yalnızlık... Seviyorum bu kelimeyi garip bir şekilde... Yalnızlık sevilir mi?.. Sevilir bence... Aşırı olmasın ama... Ben istediğimde yalnız kalayım... İstediğimde kollarında sarsın biri beni... Öyle işte...

Benim gibi sözleri özümsemeden dinleyenler için... Aşağıda şiiri okuyun keyifle tadına vara vara...





Bir garip hüzün çöker insana
El ayak çekilince
Tek başına kalırsın dünyada
Etraf sessizleşince
İnan bu ev alışamadı
Hiçbir zaman sensizliğe
Şimdi sensizlik oturuyor
Kalkıp gittiğin yerde
Yalnızlığa elbet alışır bedenim
Yalnızlıkla belki de başa çıkabilirim
Çok zor gelse bile yaşar öğrenirim
Sensizlik benim canımı acıtan
Bir derin korku düşer ruhuma
Duvarlar seslenince
Karanlık oyun oynar aklıma
Gölgeler dans edince
İnan bana alışamadım
Hiçbir zaman sensizliğe
Şimdi sensizlik dolaşıyor
Çıkıp gittiğin bu evde
Candan Erçetin

Ocak 07, 2009

BiR HaYaLDi SaNKi BiR MaCeRa...



İnan ben de bilmiyorum gözlerine baktığımda gördüklerim neydi?

Çok mu zordu sensiz yaşamak!

Aynaya baktığımda gördüklerimi,

Sen bana baktığında görebiliyor musun?

Görseydin kalır mıydın yanımda?



Soru sormayı seviyorum biliyorsun...

O yüzden en güzel oynadığım oyunlardan biri soruya soruyla karşılık vermek

Gizlenmek!!!



Artık cümlelerim düzgün kuruluyor...

Bense bana ait olan devrik cümlelerimi özlüyorum senin gibi...

Senin gibi devrik, senin gibi savruk...



Hayatımın karelerini bir bir çerçeleyip duvara asıyorum şimdi...

Nerdesin?..

Nerde olmak istersin?..

İster misin olmak?..



Böylesi güzel sevmek seni; sen bilmeden...

Yağmur bulutları sarmışken tüm çevreyi...

Islanmak güzel sevgiyle...

Bu eziyet değil hayatımda...

Seni yaşatmak, varlığını saklamak bir ceza değil...

Yaşattığın fırtınalar tozu dumana katıp her şeyi silip götürmüyor işte...

Başka türlü sevmeyi bilmiyorum ben...



Okumayı bilen için çok şey anlatıyorum gözlerimde...

Bazen ise tek bir kelime...